Bilecik, Ramazan ayının ruhunu yaşatan bir geleneğe ev sahipliği yapıyor. Bu gelenek, yaklaşık 30 yıldır aynı sevgi ve özveriyle sürdüren bir ismin etrafında şekilleniyor. Ramazan topu atma geleneği, bu yıl da Türkiye’nin dört bir yanında olduğu gibi Bilecik’te de büyük bir coşkuyla sergilenecek. Ancak burada bir fark var. Bu geleneği sürdüren kişi, bunu hiçbir ücret talep etmeksizin yapıyor. Peki, bu fedakar insan kim? Gelin, Bilecik’teki bu özel hikayeye birlikte bakalım.
Ramazan ayı, Müslümanlar için manevi bir derinlik taşırken, toplumda paylaşma, birlik ve beraberlik duygusunu da artırıyor. Ramazan topu geleneği, oruç tutacak olanların iftar vaktinin geldiğini duyurmak amacıyla kullanılmaktadır. Ülkemizin çeşitli bölgelerinde farklı şekillerde icra edilen bu gelenek, genellikle büyük şehirlerin simgeleri arasında yer almakta. İlk olarak Osmanlı dönemlerinde başlatılan Ramazan topu, günümüzde de birçok şehirde ikamet eden vatandaşlar için vazgeçilmez bir müessese haline geldi. Ancak, Bilecik’teki bu uygulamanın özel bir yanı var. İki ayrı Ramazan topunun atılması sayesinde, halkın iftar saatinin yanı sıra sahur vaktinin de hatırlatılması amaçlanıyor.
İşte bu geleneği kusursuz bir şekilde sürdüren kişi, Bilecik’te yaşayan 55 yaşındaki İsmail Yıldırım. Yıldırım, gençliğinden beri bu gelenekte aktif olarak yer alıyor. Ramazan aylarının en heyecanlı anlarından biri olarak bilinen iftar vaktini kutlamak amacıyla, her akşam üstü özgün bir coşkuyla topu ateşliyor. Onun bu fedakarlığı, sadece bir bireyin çabasını değil, aynı zamanda toplumda dayanışma ve birlik ruhunu da sergiliyor. Yıldırım, bunu yaparken hiçbir maddi karşılık istemiyor, yalnızca insanları bir araya getirmenin ve Ramazan’ın gerçek ruhunu yaşatmanın tadını çıkarıyor. Yıldırım, “Ramazan ayı, paylaşmanın, birlik olmanın en güzel şeklinin yaşandığı bir dönem. Ben sadece bu geleneğin devam etmesine öncülük ediyorum,” diyor.
Bir yandan Ramazan topunu atmanın yanı sıra, iftar vaktinde insanların bir araya gelmesini sağlamak için etkinlikler de düzenleyen Yıldırım, Bilecik halkının Tam Ramazan ayı süresince bir arada daha fazla vakit geçirmesine olanak tanıyor. Her akşam topun atılmasıyla birlikte, Bilecik merkezinde toplanan insanlar birbirleriyle kaynaşırken, Yıldırım’ın toplumsal dayanışma ruhuyla bu geleneği yaşatması da oldukça takdir ediliyor.
Bilecik Belediyesi de Yıldırım’ın bu özel çabasına duyarsız kalmadı. Belediye yetkilileri, bu tür geleneklerin yaşatılmasının önemine vurgu yaparak, Yıldırım’a destek vermek adına çeşitli malzemeler temin etti. Bu destekle birlikte Yıldırım, daha etkili ve güvenli bir şekilde bu geleneği sürdürebiliyor. Onun vefakarlığı, yalnızca Bileciklilere değil, bu geleneği duyan herkes için bir ilham kaynağı haline geldi. Yıldırım, “Ramazan aylığında insanların huzurla bir araya gelmesi için elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız. Geleneğimiz var!” sözleriyle bu durumu ifade ediyor.
Sonuç olarak; Bilecik’te aylardır konuşulan bu hikaye, sadece bir geleneği sürdürmekle kalmıyor; aynı zamanda toplumu bir araya getiren, özgün bir dayanışma ruhu da aşılıyor. Yıldırım’ın örnek alabileceği bir yaşam tarzı, toplumumuzda daha fazla ihtiyaç duyulan bir olgu. Ramazan topu geleneğinin 30 yıl boyunca ardı ardına duyurulması, insanların birbirleriyle kaynaşmasına ve Ramazan ayının gerçek anlamının anlaşılmasına büyük katkı sağlıyor. Bilecikliler, artık bu fedakar insanı ve onun halkı bir araya getiren özverisini unutmuyor ve her yıl olduğu gibi bu yıl da heyecanla topun atılmasını bekliyorlar.